Bozcaada’yı çoğumuz kafa dinleme yeri ya da kaçış yeri olarak nitelendiriyoruz. Kaçmak istiyoruz çünkü şehirlerin kaosundan bıktık, trafikten yorulduk, insan sevmez olduk, her şeye para verip ne huzur ne mutluluk bulduk, ‘yeter!’ noktamıza ulaştık. Hepinizin kafasında ‘şöyle bir sahile uzansam, ayaklarımı sıcak kumlara gömsem, güneşin yakmasından bunalıp soğuk denize atsam kendimi, birkaç atıştırmalığım olsa yesem içsem’ dediğini duyar gibiyim.
Bozcaada’da bunları yapmak için çok büyük efor ya da para harcamanıza gerek yok. Adanın bakir koylarını artık hepimiz duyduk ya da biliyoruz, iki sandalye bir örtü atıp şöyle yayılabileceğiniz. Bir kitap da yeter, bir müzik kutusu da. Belki de hiçbir şey aramıyorsunuz; sadece huzur diyorsunuz.
Evet, adada doğru adrestesiniz. Tabii, dört tarafı denizle çevrili bu kara parçasının her tarafı kum, deniz, güneş… Bütün koyların kendine göre iyi kötü yönleri var; bazısının yolu zor/yok, bazısının rüzgarı çok, bazısının kumu yok, çakılı var.
Bu yazıda benim ve bence çoğu kişinin de en çok sevdiği, Bozcaada’nın en huzurlu koylarını derledik. Altlarındaki açıklamalara bakarak, size en uygununu seçebilir, gününüzü şenlendirebilirsiniz. Koylara gitmeden, oralarda hiçbir market, tesis hatta çoğunda tuvalet olmadığını unutmamanızı tavsiye ederim. Temel ihtiyaçlarınızı merkezde karşılarsanız, hazırlıksız yakalanmayacaksınız. İyi keyifler!
Akvaryum / Mermerburnu
Adanın Anadolu -doğu- tarafına bakan, ada merkezine diğer koylara nazaran nispeten yakın olan küçük, sevimli koyu. Ortasından Mermerburnu dediğimiz taşlı uzun burun çıkıyor ve aslında koyu ikiye ayırıyor. Burnun sol tarafı denizi ve kumsalı itibariyle oturmaya daha uygun.
Açık mavi ve genelde düz denizi içinizi açacak. Gözlük ve şnorkel getirirseniz denizin berraklığını ve su altı dünyasını çok net gözlemleyebilirsiniz. Akvaryum denmesinin sebebi, canlı çeşidinin çok olmasından tabii ki. Zıpkın ya da dalış yapıyorsanız burnun sağ tarafından açılıp zenginliği görebilirsiniz.
Koyda burnun ucuna doğru yürüyüş yapın, yolda amarandaları bulun, burnun ucundan açık denizi izleyin.
Akvaryum Koyu, yüksek sezonda kalabalık plajlardan biri haline geldi. Temmuz ağustos dönemlerinde sahilinin dar olması sebebiyle, insan yoğunluğu sizi rahatsız edebilir. Günün erken saatleri ya da günbatımı zamanlarında daha çok keyif alabilirsiniz. Yüksek sezon dışı zamanlar, huzur arayanlar için her zaman en güzeli tabii ki, bu zamanlarda günün her saati çok keyifli.
Sulubahçe
Çokça filme içerik sağlayan büyük dut ağacının altına aracınızı koyun, beğendiğiniz yere konumlanın ve uzun sahilin tadını çıkarın. Ayazma’nın yanıbaşındaki bu koyda, Ayazma’ya çok benzer düz ve masmavi denizi deneyimleyin. Bu koyda Ayazma’nın kalabalığı yok, sakinlik ve dinginlik var.
Yürüyüş ve koşu için de uzunluğu itibariyle uygun bir kumsal burası. Ayazmadaki tesislere yakın olduğu için yeme içme ve tuvalet ihtiyaçlarınızı daha kolay giderebilirsiniz. Şemsiye ve sandalye gibi ekipmanlarınız yoksa koyun sağ tarafına doğru ilerlediğinizde Bozcaada Spor Kulübü’nün şemsiyelerini kiralayabilirsiniz.
Çayır Koyu
Adanın batı tarafına giden yolu üzerinde olan batı yönünün nadide koyudur. Merkezden çıkınca yol ayrımlarında iki kere sağ yaparsanız bu yola ulaşacaksınız. Sağlı sollu bağların içinden uzanan bu ince asfalt yoldaki sağ ayrımın sonunda karşılayacak Çayır Koyu sizi. ATV, motor, bisiklet gibi araçlarınızla bu yolu deneyimlemenizi tavsiye ederiz, ki bu yol birçok filme ve klibe ev sahipliği yapmıştır.
Çayır, adanın lodos zamanı en güzel koyudur. Sakin, sütliman dediğimiz deniz olur böyle zamanlarda. Kum tanesi kıpırdamaz. Poyraz zamanları ise -ki genelde adada poyraz eser- rüzgarlıdır, dolayısıyla güneşi çok yakar, denizi dalga yapar. Kitesörf yapanlar için iyi bir spottur. Plajda sezon boyu sörfçüleri görebilirsiniz.
Beylik Koyu
Bir ara Bozcaada’nın sembolleri halinden birine gelmiş batık geminin bulunduğu yerdir. Gemi kaldırıldıktan sonra, daha huzurlu bir yer olmuştur çünkü turist ve fotoğraf akını sona ermiştir ve koy, demir ve soğan pisliğinden kurtulmuştur. (Batan gemi bir soğan gemisiydi.) Geniş, uzun sahilde özgürce ve rahatça hareket edebilir, yeşil ve mavi renklerin bir arada nadir olduğu bu koyda gününüzün tamamını geçirebilirsiniz.
Poyrazliman
Ada merkeze en yakın olan hatta yürünebilecek mesafede olan koydur. Ada merkezinden yapacağınız yürüyüşlerinize güzel bir ara verip burada dinlenebilir, meditatif bir ruh haline girebilir ve ruhunuzu tazeleyebilirsiniz.
Denize girmek için çok iyi bir spot olmayabilir çünkü denizinin çok temiz olmadığı söylenir ve kumu çakıllıdır. Ama göz zevki, dinlenme ve huzur açısından size çok iyi gelecek. Dolunayı izleyin, gün batımını izleyin, günü izleyin ama izleyin. Bizden de selam söyleyin 🙂